hit; strike; blink, wink

listen to the pronunciation of hit; strike; blink, wink
English - Turkish

Definition of hit; strike; blink, wink in English Turkish dictionary

bat
{i} beysbol sopası
bat
vuruş

Bu zamanda, o bizim en iyi vuruşçumuz. - At this time, he's our best batter.

Tom bizim takımda kurtarma vuruşu yapar. - Tom bats cleanup on our team.

bat
kalın sağlam sopa
bat
değnek
bat
{f} kırpmak
bat
(fiil) vuruş yapmak, vurmak (topa); kırpmak
bat
(göz) kırpmak
bat
darbe
bat
{i} hız

Savaş hızla şiddetli ve kanlı oldu. - The battle quickly became fierce and bloody.

bat
göz kırp/sopayla
bat
{f} vuruş yapmak
bat
go on a bat bütün gece kafayı çekmek
bat
go to bat for yardımına koşmak
bat
{i} bilardo sopası

O, bilardo sopası ile topa vurdu. - He hit the ball with the bat.

bat
{i} sopa

Tom sopa vurmaya hazır. - Tom is the on-deck batter.

Tom Mary'yi bir beyzbol sopasıyla öldüresiye döğdü. - Tom beat Mary to death with a baseball bat.

bat
pingpong ve tenis raketi
bat
{i} raket

Oyuncu raketi topa salladı. - The player swung the bat at a ball.

bat
spor

Birçok en iyi sporcular egzersizlerden sonra buz banyosu yaparlar. - Many top athletes take ice baths after workouts.

Bazı sporcular bir egzersiz veya yarıştan sonra bir buz banyosu almanın vücutlarının daha çabuk iyileşmesine izin verdiğine inanmaktadırlar. - Some athletes believe that taking an ice bath after a workout or a race allows their body to recover more quickly.

bat
spor sopayla topa vurmak
bat
{i} radarla atılan bomba
English - English
{f} bat