Turkish - English
Definition of hisse in Turkish English dictionary
- share
We have a 20% share of the market.
-Marketin %20 lik bir hissesine sahibiz.
He sold his shares with a very good profit.
-O, hisselerini çok iyi bir karla sattı.
- portion
- lot
Tom said he feels a lot better today.
-Tom bugün çok daha iyi hissettiğini söyledi.
I'm feeling a lot better now.
-Şimdi çok daha iyi hissediyorum.
- (Ticaret) stake
There are huge interests at stake.
-Hissede büyük kârlar var.
- percentage
- desert
Tom felt a little uneasy as he walked down the deserted street in the middle of the night.
-Tom gecenin ortasında terk edilmiş sokaktan aşağıya doğru yürürken biraz huzursuz hissetti.
Marilla felt deserted by everyone. She could not even go to Mrs. Lynde for advice.
-Marilla kendini herkes tarafından terk edilmiş hissetti. Tavsiye için Bayan Lynde'ye bile gidemedi.
- dividend
- lesson
- moral
- allocation
- holding
- stock
In the Tokyo stock market, stocks of about 450 companies are traded over the counter.
-Tokyo borsasında, yaklaşık 450 şirketin hisse senetleri sayaç üzerinde işlem gördü.
The company's stock price jumped yesterday.
-Şirketin hisse senedi fiyatı dün fırladı.
- kickback
- share, allotted portion, part, lot
- quota
- shareout
- allotment
Your allotment is $20.
-Senin hissen 20 dolar.
My sister spends a lot of time on her little allotment.
-Kız kardeşim onun küçük hissesine çok zaman harcıyor.
- percent
Tom has a thirty percent interest in the company.
-Tom bu şirkette yüzde otuzluk bir hisseye sahip.
She has a 10 percent interest in the company.
-Onun, şirkette yüzde 10'luk bir hissesi var.
- interest
We have a 50% interest in the company.
-Şirkette %50'lik bir hisseye sahibiz.
We have a majority interest in the company.
-Biz şirkette çoğunluk hissesine sahibiz.
- slice
- share, allotted portion, part, lot; moral, lesson
- moiety
- lesson (learned from observation or reading), special meaning or warning (drawn from something)
- quantum
- whack
- part
I'm not feeling particularly hungry.
-Özellikle aç hissetmiyorum.
Tom wasn't feeling particularly talkative.
-Tom özellikle konuşkan hissetmiyordu.
- dole
- split
- {i} proportion
- hisse senedi
- share
Share prices have been erratic this last month.
-Hisse senedi fiyatları bu son ay dengesizdi.
- hisse senedi
- stock
In September, 1929, stock prices stopped rising.
-Eylül 1929 da, hisse senedi fiyatları yükselişini durdurdu.
Bill has stock in that company.
-Bill'in o şirkette hisse senedi var.
- hisse almak
- buy in
- hisse almak
- share
- hisse başına kar
- (Ticaret) earnings per share
- hisse başına kazanç
- (Ticaret) earning per share
- hisse başına kazanç
- (Ticaret) earnings per share
- hisse bedeli
- (Ticaret) stock price
- hisse bölünmesi
- (Ticaret) stock split
- hisse devri
- share transfer
- hisse sahibi
- (Ticaret) stockholder
- hisse sahibi
- shareholder
- hisse senedi
- (Ticaret) equities
- hisse senedi
- (Ticaret) security
- hisse senedi
- (Ticaret) equity issue
- hisse senedi bölünmesi
- (Ticaret) share split
- hisse senedi fiyatları
- (Ticaret) share prices
- hisse senedi getiri oranı
- (Ticaret) return on equity
- hisse senedi getirisi
- (Ticaret) stock return
- hisse senedi ilmuhaberi
- (Ticaret) share warrant
- hisse senedi opsiyonları
- stock options
- hisse senedi opsiyonu
- stock options
- hisse senedi piyasası
- (Kanun) stock-exchange market
- hisse senedi sahipleri
- (Ticaret) shareholders
- hisse senedi sermayesi
- (Ticaret) share capital
- hisse senedi sertifikası
- (Ticaret) stock certificate
- hisse senedi temettü
- (Ticaret) stock dividend
- hisse senetleri
- (Ticaret) equity securities
- hisse senetleri
- stock certificates
- hisse senetleri
- (Ticaret) share certificates
- hisse senetleri
- (Ticaret) marketable securities
- hisse senetleri
- (Ticaret) shares
- hisse senetleri
- (Ticaret) equities
- hisse senetleri
- (Ticaret) original issue stock ilk
- hisse senetleri
- (Ticaret) stock
- hisse senetleri
- (Ticaret) common stocks
- hisse almak
- to draw a lesson from, learn a lesson from
- hisse alt hesapları
- (Ticaret) stock subaccounts
- hisse alım opsiyonu
- (Ticaret) share call options
- hisse başvurusu
- (Ticaret) application for shares
- hisse başı zarar
- (Ticaret) loss per share
- hisse başına tutar
- (Ticaret) amount per share
- hisse başına verim
- (Ticaret) yield per share
- hisse başına zarar
- (Ticaret) loss per share
- hisse birimleri
- (Ticaret) share units
- hisse devretmek
- transfer share
- hisse fiyat indeksi
- (Ticaret) share price index
- hisse iktisabı
- (Hukuk) acquisition of shares
- hisse ilmühaberi
- (Ticaret) certificate of share
- hisse ilmühaberi
- (Ticaret) certificate of stock
- hisse ilmühaberi
- (Ticaret) share certificate
- hisse kapmak
- to draw a lesson from, learn a lesson from
- hisse karşılığı
- (Ticaret) share consideration
- hisse oranı
- share proportion
- hisse oranı
- share percentage
- hisse satmak
- (Ticaret) float share
- hisse satın almak
- invest in share
- hisse satın almak
- buy share
- hisse satın almak
- purchase share
- hisse satın almak
- get share
- hisse satın almak
- acquire share
- hisse senedi
- stock certificate
- hisse senedi
- share certificate
- hisse senedi
- fin . share
- hisse senedi alma
- (Ticaret) taking stock
- hisse senedi almak
- (Ticaret) take up shares
- hisse senedi benzeri
- (Ticaret) quasi-equity
- hisse senedi cirosu
- (Ticaret) turnover in shares
- hisse senedi defteri
- stock ledger
- hisse senedi defteri
- (Ticaret) stock register
- hisse senedi defteri
- (Ticaret) stock lodger
- hisse senedi defteri
- stock book
- hisse senedi devri
- (Ticaret) transfer of stock
- hisse senedi devri
- (Ticaret) assignment of stock
- hisse senedi değeri
- (Ticaret) stock value
- hisse senedi değişimi
- (Ticaret) exchange of stock
- hisse senedi finansmanı
- (Ticaret) equity financing
- hisse senedi fiyatlarındaki oynamalar
- stock market
- hisse senedi fiyatı
- (Ticaret) share price
- hisse senedi fonları
- (Sigorta,Ticaret) stock funds
- hisse senedi getirileri
- (Ticaret) share earnings
- hisse senedi getirişi
- (Ticaret) capital bonus
- hisse senedi getirişi
- (Ticaret) yield on common stock
- hisse senedi getirişi
- (Ticaret) stock yield
- hisse senedi hesabı
- (Ticaret) share account
- hisse senedi hesabı
- (Ticaret) shares account
- hisse senedi hesabı
- (Ticaret) security account
- hisse senedi ihracı
- (Ticaret) issue of share
- hisse senedi ihraç farkı
- (Ticaret) discount on common stock
- hisse senedi ihraç primi
- (Ticaret) share premium hisse senedi ile
- hisse senedi kavramı
- (Ticaret) stock concept
- hisse senedi kayıtları
- (Ticaret) stock records
- hisse senedi kâr payı
- stock dividend
- hisse senedi makbuzu
- (Ticaret) stock receipt
- hisse senedi olarak dağıtılan kâr payı
- stock dividend
- hisse senedi piyasası
- share market
- hisse senedi portföyü
- (Ticaret) share portfolio
- hisse senedi primi
- (Ticaret) shares bonus
- hisse senedi primi
- contango
- hisse senedi risk primi
- (Ticaret) stock risk premium
- hisse senedi sahibi
- (Ticaret) stock owner
- hisse senedi sahibi
- stockholder
- hisse senedi sahibi
- (Ticaret) security holder
- hisse senedi sahibi
- (Ticaret) shareowner
- hisse senedi satmak
- (Ticaret) float share
- hisse senedi satın almak
- purchase share
- hisse senedi sermayesi
- capital stock
- hisse senedi seçme
- (Ticaret) selection of shares
- hisse senedi takası
- (Ticaret) stock switch
- hisse senedi ticareti
- (Ticaret) stock exchange operation
- hisse senedi transferi
- stock transfer
- hisse senedi vergisi
- (Ticaret) capital-stock tax
- hisse senedi çıkaran şirket
- issuer
- hisse senedi çıkarma
- (Ticaret) issue of stocks
- hisse senedi çıkarma
- (Ticaret) share issue
- hisse takası
- (Ticaret) share exchange
- hisse vermek
- cut in
- hisse çıkarmak
- (kıssadan) point a moral
- hisse çıkarmak
- 1. /dan, kendine/ to regard (a critical remark) as directed to oneself (and then take offense). 2. to learn something useful as a result of
- bedelli hisse ihracı
- (Ticaret) rights issue
- birinci sınıf hisse senedi
- (Konuşma Dili) blue chip
- güvenilir hisse senedi
- (Ticaret) blue chip
- kısmen ödenmiş hisse senedi
- (Ticaret) part-paid stock
- tercihli hisse senedi
- preferred stocks
- hisse senedi
- growth stock
- hisse senedi
- common stocks
- adi hisse senedi
- ordinary share
- adi hisse senedi
- common stock
- adi hisse senetleri
- common stock
- bedelsiz hisse senedi
- (Ticaret) no-par share
- bedelsiz hisse senedi
- (Ticaret) scrip issue
- bedelsiz hisse senedi
- (Ticaret) non-paid up share
- bedelsiz hisse senetleri
- (Ticaret) non-paid up shares
- beher hisse değeri
- (Ticaret) per share value
- durgun hisse senedi
- (Ticaret) inactive stock
- euro hisse senedi
- (Ticaret) euroequity
- faiz getirmeyen hisse senetleri
- equity security
- ikinci sınıf hisse senedi
- (Ticaret) second rate stock
- ikiz hisse senetleri
- (Ticaret) twins shares
- imtiyazlı hisse senedi
- preference
- kurucu hisse senedi
- (Kanun,Ticaret) founder share
- kurucu hisse senedi
- (Ticaret) promoter's stock
- kurucu hisse senetleri
- (Ticaret) vendor's shares
- kurucu hisse senetleri
- (Ticaret) founder’s shares
- kâr birikimli hisse senedi
- cumulative preference shares
- kâr paylı hisse senedi
- participating share
- kıssadan hisse
- moral of a fable
- kıssadan hisse
- the moral (of a story)
- kıssadan hisse
- moral
- kıssadan hisse
- 1. the moral of a story. 2. the lesson learned from an experience
- kıssadan hisse almak
- 1. to draw a moral from a story. 2. to learn a lesson from an experience
- kıssadan hisse çıkarmak
- point a moral
- lot altı (hisse senetleri)
- (Ticaret) broken lot
- mahfuz hisse
- (an heir's) legally guaranteed share in an estate
- new york borsası hisse senedi kâr endeksi
- Dow Jones average
- new york borsası hisse senedi kâr endeksi
- Dow Jones index
- nominal değerli hisse senedi
- (Ticaret) par value stock
- nominal değersiz hisse senedi
- (Ticaret) no-par value stock
- oy hakkı sağlayan hisse
- voting share
- piyasaya hisse senedi sürmek
- go public
- potansiyel adi hisse senedi
- (Ticaret) potential ordinary share
- sahip olunan hisse
- (Bilgisayar) shares owned
- sanayi hisse senetleri
- industrial stocks
- sanayi hisse senetleri
- industrials
- sağlam hisse senedi
- floater
- serbest hisse
- free share
- tekstil hisse senetleri
- (Ticaret) textile shares
- tescil edilmiş hisse senedi
- (Ticaret) inscribed stock
- yönetim kurulu hisse senedi
- (Ticaret) management share
- yönetim kurulu hisse senedi
- (Ticaret) management stock
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of hisse in Turkish Turkish dictionary
- Pay
- Bir olaydan çıkarılan ders
- (Osmanlı Dönemi) ortaklık, pay
- HİSSE
- (Osmanlı Dönemi) Pay. Nasip. Kısmete düşen kısım. Vârise intikal eden kısım
- HİSSE SENEDİ
- (Osmanlı Dönemi) Sermayesi paylara bölünebilen ticaret şirketlerinde, ortalıkdan doğan hakları ve sermaye payını temsil eden değerli evrak
- hisse senedi
- Anonim veya komandit ortaklıklarda, ortaklık sermayesinin birbirine eşit bölümlere ayrılmış parçasından her birinin karşılığı olmak üzere, yasada gösterilen özelliklere uygun olarak düzenlenmiş değerli belge, pay belgiti, aksiyon
- hisse senedi
- Ortaklık sermayesinin belirli bir parçasını değerlendiren belge, pay belgiti, aksiyon
- Hisse senedi
- aksiyon
- Hisse senedi
- esham
Related Terms
English - Turkish
Definition of hisse in English Turkish dictionary
- share premium hisse senedi ile
- (Ticaret) hisse senedi ihraç primi
Related Terms
hisse
Hyphenation
his·sePronunciation
Resimler
History
Favorites