Geniş kalçalarım yok.
- I don't have wide hips.
Tom ellerini kalçasına koydu.
- Tom put his hands on his hips.
Büyükannem düştü ve kalça eklemini kırdı.
- My grandmother fell and broke her hip.
Ben gençken, bir çocuğun sahip olabileceği en modern şey, bir transistör radyoydu.
- When I was young, the hippest thing a kid could own was a transistor radio.