Arka planda çalan hoş bir gitar sesi vardı.
- Im Hintergrund erklang angenehmes Gitarrenspiel.
Bunun benim arka planımla alakası yok.
- This has no relevance to my background.
Resmin arka planında bir kale var.
- There is a castle in the background of the picture.
İki başkan adayı arasında özgeçmiş ve ideoloji bakımından çok bariz fark var.
- There's a stark difference in background and ideology between the two presidential candidates.
Çok yönlü bir özgeçmişi var.
- There's a very sophisticated background.
Norveç bayrağında kırmızı zemin üzerinde beyaz kenarlıklı koyu mavi Nordik haç vardır ve 1821 yılından kalmadır.
- The Norwegian flag has a dark blue Nordic cross with white border on a red background, and it is from 1821.