English - Turkish
Definition of hindrance, obstacle in English Turkish dictionary
- obstruction
- mania
- obstruction
- {i} engel olma
- obstruction
- (Biyokimya) tıkanma içten
- obstruction
- (Tıp) darlık
- obstruction
- (Denizbilim) içten tıkanma
- obstruction
- engelleme
O, adaleti engellemekle suçlanıyordu.
-He was accused of obstruction of justice.
- obstruction
- obstrüksiyon
- obstruction
- engel
O, adaleti engellemekle suçlanıyordu.
-He was accused of obstruction of justice.
- obstruction
- Mani, engel
- obstruction
- bloke etme
- obstruction
- obstructionist bloke eden kimse
- obstruction
- (isim) tıkama, engel olma, kapama, engelleme, engel, set, arıza
- obstruction
- engelleme/engel
- obstruction
- (Tıp) Tıkama, tıkanma
- obstruction
- obstructionism siyasette bloke etme
- obstruction
- (Askeri) ARIZA, MANİA, ENGEL: Gözetlemeyi, ateşi veya kıta hareketlerini destekleyen veya bunlara engel olan, tepe vesaire gibi, suni veya tabii arazi tafsilatı. Bu terimi, haritacılıkta, arazi tafsilatı ve arızaları anlamına gelen (terrain features) terimi ile karıştırmamalıdır
Related Terms
English - English
Definition of hindrance, obstacle in English English dictionary
- {n} obstructive
- {n} obstruction
hindrance, obstacle
Hyphenation
hindrance, ob·sta·clePronunciation
Resimler
History
Favorites