Birlik olunca aşılamayacak hiçbir engel yoktur.
- Wenn man eine Einheit wird, gibt es keine unüberwindbaren Hindernisse.
Yankının algılanabilmesi için ses kaynağı ile sesin yansıdığı engelin arasındaki mesafe en az 17 metre olmalıdır.
- Damit ein Echo wahrgenommen werden kann, muss der Abstand zwischen Schallquelle und schallreflektierendem Hindernis mindestens 17 Meter betragen.
Bariyerde biletini göster.
- Show your ticket at the barrier.
Avustralya'nın Büyük Set Resif'i iklim değişikliği tarafından tehdit edilmektedir.
- Australia's Great Barrier Reef is threatened by climate change.
Belize set resifi, kuzey yarımküredeki en büyük set resifidir ve aynı zamanda popüler bir dalış noktası olan Büyük Mavi Delikle de ünlüdür.
- The Belize barrier reef is the largest barrier reef in the northern hemisphere and is also famous for the Great Blue Hole, a popular diving spot.
Bizim sosyal engelleri yıkmak için çok çalışmamız gerekmektedir.
- We must work hard to break down social barriers.
Yüksek tarifeler uluslararası ticaret için bir engel haline gelmiştir.
- High tariffs have become a barrier to international trade.
He encountered unexpected obstacles.
- Er traf auf unvorhergesehene Hindernisse.
Don't waste your time looking for an obstacle - maybe there is none.
- Verbringe die Zeit nicht mit der Suche nach einem Hindernis. Vielleicht ist keines da.