hilfe!

listen to the pronunciation of hilfe!
English - Turkish

Definition of hilfe! in English Turkish dictionary

aid
{f} yardımcı olmak

Adam boğulan kadına yardımcı olmak için daldı. - The man dived to the drowning woman's aid.

aid
{i} yardım

Kasırga mağdurları hükümetten mali yardım aldı. - Victims of the hurricane received financial aid from the government.

Mikroplar sadece bir mikroskop yardımıyla görülebilir. - Germs can only be seen with the aid of a microscope.

aid
{f} yardım et

Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere yardım etmeliler. - Advanced countries must give aid to developing countries.

Onlar derhal bize yardım etmeye geldiler. - They came to our aid at once.

aid
{i} destek

Onu kendi işinde destekledik. - We aided him in his business.

Sevgili bir arkadaşım tarafından desteklendim. - I was aided by a dear friend.

aid
kömek
aid
yardımcı

Esperanto yabancı dil öğretimi için bir yardımcıdır. - Esperanto is an aid for teaching foreign languages.

Sözlük dil öğrenmede önemli bir yardımcıdır. - A dictionary is an important aid in language learning.

aid
{i} yardım,yardım
aid
{i} aygıt
aid
{f} yardım etmek

Aids'li insanlara yardım etmek amacıyla para toplamak için şarkıcılar birlikte şarkı söylediler. - The singers sang together in order to raise money to help people with AIDS.

aid
{i} alet
aid
iane vermek
aid
(isim) yardım, destek, yardımcı, çare, alet, aygıt
aid
f yardım etmek
German - English
comfort
succour
assistance
aid
assistance (in)
rescue
succor
help (action of helping)
ancilla
of help

It's going to be hard to do that without a lot of help. - Es wird schwierig sein, das ohne viel Hilfe zu tun.

I'm in desperate need of help. - Ich brauche dringend Hilfe.

aid of
help of