higher in place, superior to, leading

listen to the pronunciation of higher in place, superior to, leading
English - Turkish

Definition of higher in place, superior to, leading in English Turkish dictionary

upper
üst

Üst sağ yirmilik dişim ağrıyor. - My upper right wisdom tooth hurts.

Lenny'nin nasıl çiğnemeden veya boğulmadan tam bir sosisli sandvici yutabildiğine bak? Bu nedenle üst idare onu bu kadar fazla sever. - See how Lenny can swallow an entire hot dog without chewing or choking? That's why upper management loves him so much.

upper
(Bilgisayar) büyükharf
upper
yukardaki
upper
ayakkabının üst kısmı
upper
üstteki
upper
yataklı vagonun üst kat yatağı
upper
{i} uyarıcı
upper
{i} ayakkabı yüzü
upper
{s} üst, üstteki, yukarıdaki: upper berth (trende/vapurda) üst yatak. upper deck üst güverte
upper
üst kattaki
upper
(Tıp) Üstü, üstteki
upper
kumaş tozluk
upper
{i} üst parça
upper
upper berth üst yatak upper case matb
upper
majüskül
upper
{i} üst diş
upper
{i} amfetamin
upper
majüskül harflerin bulunduğu üst kasa
upper
yukarıdaki
English - English
{a} upper
higher in place, superior to, leading
Favorites