high in rank or position

listen to the pronunciation of high in rank or position
English - Turkish

Definition of high in rank or position in English Turkish dictionary

much
çok

John Bill kadar yaşlı değil; çok daha genç. - John is not as old as Bill; he is much younger.

Çok fazla yersen şişmanlarsın. - If you eat too much you will become fat.

much
{i} çok şey

Biz ondan çok şey bekliyoruz. - We expect much of him.

İnsanoğlunun tarih derslerinden çok şey öğrenmemesi tarihin öğretmek zorunda olduğu tüm derslerin en önemlisidir. - That men do not learn very much from the lessons of history is the most important of all the lessons that history has to teach.

much
fazlaca
much
pek

Bana pek mantıklı gelmiyor fakat Tom koleje gitmemeye karar verdi. - It doesn't make much sense to me, but Tom has decided not to go to college.

Bugün ya da yarın gitmen pek fark yaratmayacak. - It will not make much difference whether you go today or tomorrow.

much
belirli bir miktar
much
aşağı yukarı

Buradan Belediye binasına yürümek aşağı yukarı ne kadar zaman alır? - How much time, more or less, does it take to walk from here to the town hall?

Bu sandalyeyi onartmak aşağı yukarı ne tutar? - About how much would it cost to have this chair repaired?

much
ziyade
much
köp

Büyük bir köprü değildi. - It wasn't much of a bridge.

Ben köpekleri çok severim. - I like dogs very much.

much
hemen hemen

Bütün bilmen gereken hemen hemen bu. - That's pretty much all you need to know.

O iş hemen hemen bitti. - That job is pretty much finished.

much
klymet vermek
much
{s} çok, epey, hayli, pek: I'm feeling much
much
çokça
much
önemli şey
much
make much of çok önem vermek
much
(sıfat) çok, fazla, hayli
much
fazla derecede
much
çok miktarda şey
much
büyük kısım
English - English
much
high in rank or position

    Hyphenation

    high in Rank or po·si·tion

    Turkish pronunciation

    hay în rängk ır pızîşın

    Pronunciation

    /ˈhī ən ˈraɴɢk ər pəˈzəsʜən/ /ˈhaɪ ɪn ˈræŋk ɜr pəˈzɪʃən/
Favorites