Duygularını gizlemek zorunda değilsin.
- You don't have to hide your feelings.
Yüzünü gizlemek istiyorsan, çıplak yürü.
- If you want to hide your face, walk naked.
Saklanmak zorunda değilsin.
- You don't have to hide.
Tom saklanmak için iyi bir yer bulamadı.
- Tom couldn't find a good place to hide.
Tom anahtarı saklamak için iyi bir yer bulamadı.
- Tom couldn't find a good place to hide the key.
Saklamak zorunda değilsin.
- You don't have to hide.
Benim postumu kurtardığın için teşekkürler.
- Thanks for saving my hide.
Tom'un gizleyecek bir şeyi yoktu.
- Tom had nothing to hide.
Onu nereye gizleyeceğini düşünemedi.
- He couldn't think where to hide it.
Ben gizlenmek için tüm yerleri biliyorum.
- I know all the places to hide.
Gizlenmek zorunda değiliz.
- We don't have to hide.
Bunu güvenli bir yerde sakla. Ona kimsenin dokunmasını istemiyorum.
- Hide this in a safe place. I don't want anyone getting their hands on it.
Tom Mary'ye âşık olduğu gerçeğini saklama girişiminde bulunmadı.
- Tom made no attempt to hide the fact that he was in love with Mary.
O, hatasını bizden gizlemeye çalıştı.
- She tried to hide her mistake from us.
Tom kelliğini gizlemek için şapkasını çıkarmadı.
- Tom kept his hat on to hide his baldness.
Tom bahçesinde gizli bir yedek anahtar bulundurur.
- Tom keeps a spare key hidden in his garden.
Her yerde gizli kameralar vardı.
- There were hidden cameras everywhere.
Arkanda saklı ne var?
- What do you have hidden behind your back?
Tom mağarada neyin saklı olduğunu biliyordu.
- Tom knew what was hidden in the cave.
Çocuklar saklambaç oynuyor.
- The children are playing hide-and-seek.
Şşş! Ses çıkartma. Şimdi saklambaç oynuyoruz. Konuşacaksan saklanacak başka bir yer bul.
- Shh! Don't make a sound. We are playing hide-and-seek now. If you want to talk, go find somewhere else to hide.
Saklambaç oynamak ister misin?
- Do you want to play hide and seek?
Ben çocukken, oldukça çok saklambaç oynardık.
- When I was a kid, we used to play hide and seek quite a lot.
Tom'un saklanmak için güvenli bir yere ihtiyacı vardı.
- Tom needed somewhere safe to hide out.
O,oyucaklarını yatağın altına sakladı.
- He hid his toys under the bed.
Lütfen yabanmersini kavanozunu Takako'nun göremeyeceği bir yere sakla.
- Please hide the blueberry jam where Takako can't see it.
Para döşeme tahtalarının altında gizlenmişti.
- The money was hidden beneath the floorboards.
Güneş ayın gölgesine gizlenmişti.
- The sun was hidden in the moon's shadow.
Benden gizlenmeye devam edemezsin, Tom.
- You can't keep hiding from me, Tom.
Şimdi, dağ bulutlar tarafından gizlenmiştir.
- Now the mountain is hidden by the clouds.
Güneş ayın gölgesine gizlenmişti.
- The sun was hidden in the moon's shadow.
Şüpheli üç haftadır dağlarda saklanıyordu.
- The suspect was hiding out in the mountains for three weeks.
Polisten saklandığı için, Dima geceyi bir çöplükte geçirdi.
- Hiding from the police, Dima spent the night in a dumpster.
Gerçek duygusunu saklamada uzman oldu.
- He has become expert in hiding his true feeling.
Annemin benden bir şey saklayıp saklamadığını merak ediyorum. Bugün beni orospu çocuğu diye çağırdı.
- I wonder if my mother is hiding something from me. She called me a son of a bitch today.
Tom ailesini terk etti ve saklanmaya gitti.
- Tom abandoned his family and went into hiding.
Tom mükemmel bir saklanma yeri bulduğunu düşündü.
- Tom thought he'd found the perfect hiding place.
Kendini gizlemen işe yaramaz.
- Hiding yourself won't help.
Tom'un bir şey gizlemediğini nasıl biliyorsunuz?
- How do you know Tom wasn't hiding something?
The blind man, whom he had not been able to cure with the pomade, had gone back to the hill of Bois-Guillaume, where he told the travellers of the vain attempt of the druggist, to such an extent, that Homais when he went to town hid himself behind the curtains of the Hirondelle to avoid meeting him.
No rational explanation for her lamentable condition is advanced, neither hide nor hair of a leopard is ever spotted, and certainly no scene in which woman literally turns into cat, or vice versa, is ever played.
British soroptimists have hidden their light under a bushel: there's a feeling here that we shouldn't seek publicity because we'd be drawing attention to ourselves..
Why doesn't The St. Petersburg Times scrape together $30 million and purchase football's Tampa Bay Buccaneers? Then, when I tell John McKay how to coach, he'd listen or I'd have his hide.
hidden talents.
You can run but you can't hide.
You lying little snipe, he roared. . . . I've a mind to tan your hide good..
... Within its spirals hide the secret codes of life. ...
... just kind of try to hide from it and be the bigger person. ...