hidden, isolated, remote

listen to the pronunciation of hidden, isolated, remote
English - Turkish

Definition of hidden, isolated, remote in English Turkish dictionary

secluded
{s} sapa, tenha, kuytu: a secluded spot in the forest ormanda tenha bir yer
secluded
kaçınık
secluded
sapa
secluded
tenha

Sami, Leyla'yı tenha bir mezarlığa çağırdı. - Sami called Layla to a secluded cemetery.

Sami, Leyla'yı tenha bir bölgede bıraktı. - Sami dropped Layla off in a secluded area.

secluded
içerlek
secluded
münzevi

Tom münzevi bir hayat sürüyor. - Tom lives a secluded life.

secluded
gözden uzak
secluded
{s} mahrem
secluded
bir kenara çekilmiş
secluded
{s} gözlerden uzak
secluded
ırak
secluded
{s} kapalı
secluded
ayır
secluded
{s} kimseyle görüşmeyen
secluded
{s} inzivaya çekilmiş
secluded
{s} kaçınık: live a secluded life kaçınık yaşamak
secluded
{s} gizli
English - English
secluded