hi̇tabe

listen to the pronunciation of hi̇tabe
Turkish - English

Definition of hi̇tabe in Turkish English dictionary

hitabe
oration
hitabe
speech, address; oration
hitabe
allocution
hitabe
speech
hitabe
address

This letter is addressed to you. - Bu size hitaben yazılmış bir mektup.

He sent a letter addressed to his uncle. - Amcasına hitaben bir mektup gönderdi.

hitabe
speech, address söylev
hitabe
homily
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Man: Makbul ve zannî mukaddemelerden terekküb eden kıyas
(Osmanlı Dönemi) (T) Cemaate, topluluğa veya birisine karşı söz söylemek. Güzel ve faideli söz konuşmakla halka dinletmek. Güzel söz söyleme san'atı. Hutbe okuma. Nutuk irâdetmek
hitabe
Söylev, nutuk
hitabe
Söylev
hi̇tabe
Favorites