Turkish - English
Definition of hi̇drojen in Turkish English dictionary
- hidrojen
- hydrogen
Water comprises of oxygen and hydrogen.
-Su, oksijen ve hidrojenden oluşur.
Water contains hydrogen and oxygen.
-Su hidrojen ve oksijen içerir.
- hidrojen bombası
- the bomb
- hidrojen bombası
- (Askeri) thermonuclear bomb
- hidrojen kırılganlığı
- (Havacılık) hydrogen embrittlement
- hidrojen sulfit
- (Denizbilim) hydrogen sulfide
- hidrojen sülfür
- (Coğrafya) hydrogen sulfide
- hidrojen peroksit
- hydrogen peroxide
- hidrojen alıcı
- hydrogen acceptor
- hidrojen atmosferi
- hydrogen atmosphere
- hidrojen atomu
- (Kimya) hydrogen atom
- hidrojen azit
- (Kimya) hydrogen azide
- hidrojen bağlantısı
- (Kimya) hydrogen bond
- hidrojen bağı
- hydrogen bond
- hidrojen bombası
- hydrogen bomb, H-bomb
- hidrojen bombası
- hydrobomb
- hidrojen bombası
- hydrogen bomb, H-bomb, the bomb
- hidrojen bombası
- H-bomb
- hidrojen bombası
- hydrogen bomb
The treaty bans atomic bombs and hydrogen bombs.
-Antlaşma atom bombası ve hidrojen bombasını yasaklıyor.
- hidrojen bromür
- hydrogen bromide
- hidrojen dioksit
- hydrogen dioxide
- hidrojen eklenmiş
- (Gıda) hydrogenated
- hidrojen elektrot potansiyeli
- hydrogen electrode potential
- hidrojen elektrotu
- hydrogen electrode
- hidrojen florür
- hydrogen fluoride
- hidrojen fosfit
- hydrogen phosphide
- hidrojen gevrekliği
- hydrogen embrittlement
- hidrojen giderme
- dehydrogenation
- hidrojen giderme
- (Kimya) dehydrogenise
- hidrojen giderme
- (Kimya) dehydrogenate
- hidrojen gidermek
- (Kimya) dehydrogenate
- hidrojen halojenür
- hydrogen halide
- hidrojen hamlacı
- hydrogen blow-pipe
- hidrojen ile birleştirilmiş
- (Fizik) hydrogenated
- hidrojen iyodür
- hydrogen iodide
- hidrojen iyonu
- hydrogen ion
- hidrojen iyonu konsantrasyonu
- hydrogen ion concentration
- hidrojen iyonu yoğunlaşması
- (Kimya) hydrogen-ion concentration
- hidrojen kaynağı
- (Havacılık) hydrogen brazen
- hidrojen klorür
- hydrogen chloride
- hidrojen maseri
- hydrogen maser
- hidrojen nedeni ile çatlama
- (Havacılık) hydrogen induced cracking
- hidrojen oksit
- hydrogen oxide
- hidrojen peroksid
- (Kimya) hydrogen peroxide
- hidrojen peroksid
- (Tıp) peroxide of hydrogen
- hidrojen peroksit aracılı
- hydrogen peroxide mediated
- hidrojen peroksit aracılı
- (Kimya) hydrogen peroxide mediator
- hidrojen potensiyeli
- (Askeri) potential of hydrogen
- hidrojen siyanür
- (Askeri,Kimya,Teknik) hydrogen cyanide
- hidrojen soğutmalı
- hydrogen cooling
- hidrojen yanması
- (Kimya) hydrogen burning
- hidrojen çevrimi
- hydrogen cycle
- hidrojen-iyon yoğunlaşması
- (Tıp) hydrogen-ion concentration
- hidrojen-subuğusu oranı
- hydrogen water vapour ratio
- eksi hidrojen
- (Biyokimya) hydride
- sodyum hidrojen karbonat
- (Kimya) sodium hydrogen carbonate
- aktif hidrojen
- active hydrogen
- aktif hidrojen
- (Fizik) atomic hydrogen
- atomik hidrojen
- atomic hydrogen
- ağır hidrojen
- heavy hydrogen, deuterium döteryum
- bayağı hidrojen
- protium
- hidrojen
- h
- iki hidrojen atomlu ve iki tuz oluşturan
- dibasic
- oksijen-hidrojen karışımı
- oxyhydrogen
- susuz hidrojen florür
- anhydrous hydrogen fluoride
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of hi̇drojen in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Fr. Bak: Müvellid-ül ma
- hidrojen
- Oksijenle birleşerek suyu oluşturan, atom numarası 1, rengi, kokusu ve tadı olmayan bir gaz, müvellidülma. Kısaltması H
- hidrojen
- Oksijenle birleşerek suyu oluşturan, atom numarası 1, rengi, kokusu ve tadı olmayan bir gaz, müvellidülma (simgesi H)
- hidrojen bombası
- Ağır hidrojen atomları çekirdeklerinin kaynaşarak helyum durumuna girmesiyle elde edilen enerji temeline dayanan bomba
- Hidrojen
- müvellidülma
- ağır hidrojen
- Döteryum
Related Terms
hi̇drojen
Hyphenation
hi̇d·ro·jenResimler
History
Favorites