Definition of hiçbiri in Turkish English dictionary
- none
None of the computers can continue to run with a burnt card.
- Bilgisayarların hiçbiri yanmış bir kartla çalışmaya devam edemez.
I hope that none of them got into an accident.
- Onlardan hiçbirinin kaza geçirmediğini umuyorum.
- neither
I know neither of his brothers.
- Ben onun erkek kardeşlerinden hiçbirini tanımıyorum.
I like neither of the pictures.
- Resimlerin hiçbirinden hoşlanmıyorum.
- none of them
None of them are present.
- Onlardan hiçbiri mevcut değil.
None of them are happy.
- Onların hiçbiri mutlu değil.
- no one
No one ate any of the cookies that I made.
- Hiç kimse yaptığım kurabiyelerden hiçbirini yemedi.
No one of the Greeks was better in battles than Achilles.
- Yunanların hiçbiri savaşlarda Aşil'den daha iyi değildi.
- (used with a negative verb) none of them, not one of them
- either
I don't know either twin.
- İkizlerin hiçbirini tanımıyorum.
I didn't see either boy.
- Çocuklardan hiçbirini görmedim.
- nothing
He had done everything to satisfy his beloved's desires, but nothing worked.
- O, sevgilisinin arzuların tatmin etmek için her şeyi yaptı ama hiçbiri işe yaramadı.
It's either everything or nothing.
- Ya hepsi, ya da hiçbiri.
- (Bilgisayar) not one of
- nerdeyse hiçbiri
- almost none of
