She knows nothing about your family.
- Ailen hakkında hiçbir şey bilmiyor.
That'll change nothing.
- O hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
I listened, but I didn't hear anything.
- Dinledim fakat hiçbir şey duymadım.
That won't change anything.
- O hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
Tom could feel nothing at all.
- Tom hiçbir şey hissedemiyordu.
Tom saw nothing at all.
- Tom hiçbir şey görmedi.
Nothing can be gained without effort.
- Çaba olmadan hiç bir şey kazanılamaz.
There is nothing we can do to bring him back.
- Onu geri getirmek için yapabileceğimiz hiç bir şey yok.
I can never predict anything.
- Hiç bir şeyi asla önceden tahmin edemem.
Do you ever hear anything about Misako?
- Misako hakkında hiç bir şey duydun mu?