hiçbir şey

listen to the pronunciation of hiçbir şey
Turkish - English
nothing

That'll change nothing. - O hiçbir şeyi değiştirmeyecek.

She knows nothing about your family. - Ailen hakkında hiçbir şey bilmiyor.

{i} anything

I can't promise anything, but I'll do my best. - Hiçbir şeye söz veremem fakat elimden geleni yapacağım.

You are a really good secretary. If you didn't take care of everything, I couldn't do anything. You are just great. - Sen gerçekten iyi bir sekretersin. Her şeyle ilgilenmemiş olsaydın , ben hiçbir şey yapamazdım. Sen harikasın.

(used with a negative verb) nothing at all; nothing
fuck all
(Argo) bugger all
next to nothing
nowt
damn all
nix
no nothing
nothing whatsoever
nothing at all

The room was so dark that we could see nothing at all. - Oda o kadar karanlıktı ki hiçbir şey göremedik.

For three weeks, he ate nothing at all. - Üç haftadır, o hiçbir şey yemedi.

naught
sweet fanny
hiçbir şey görmedim
I haven't seen anything
hiç bir şey
nothing

You have nothing to be ashamed of. - Utanacak hiç bir şeyin yok.

There's nothing I can do to help her. - Ona yardım etmek için yapabileceğim hiç bir şey yok.

hiç bir şey
next to nothing
hiç bir şey
anything

We don't control anything. - Hiç bir şeyi kontrol edemeyiz.

That doesn't look like anything I've ever seen. - Bu şimdiye kadar gördüğüm hiç bir şeye benzemiyor.

Hiçbirşey
nothing
göre hiçbir şey
nothing to
hiç bir şey
aught
Turkish - Turkish
(Hukuk) NİS
(Hukuk) NİHİL
hiçbir şey
Favorites