hiç kimsecikler

listen to the pronunciation of hiç kimsecikler
Turkish - English
not a bloody soul
hiç kimse
anybody

Everyone is a moon, and has a dark side which he never shows to anybody. - Herkes bir aydır, ve hiç kimseye göstermediği karanlık bir yüzü vardır.

He doesn't get along with anybody in the office. - Ofisteki hiç kimseyle uyuşmuyor.

hiç kimse
no one

No one shall be arbitrarily deprived of his property. - Hiç kimse keyfi olarak mal ve mülkünden mahrum edilemez.

No one understands that. - Onu hiç kimse anlamıyor.

hiç kimse
nobody

Nobody can be a head coach of a soccer team without being a soccer player. - Hiç kimse futbolcu olmadan bir futbol takımının teknik direktörü olamaz.

Mary has nobody to talk with, but she doesn't feel lonely. - Mary'nin konuşacak hiç kimsesi yok fakat o kendini yalnız hissetmiyor.

hiç kimse
anyone

They said they hadn't seen anyone. - Onlar hiç kimseyi görmediklerini söylediler.

Tom doesn't make exceptions for anyone. - Tom hiç kimse için ayrım yapmaz.

hiç kimse
none

A friend to all is a friend to none. - Herkes için bir arkadaş hiç kimse için bir arkadaştır.

None can do it as good as Tom can. - Hiç kimse onu Tom'un yapabildiği kadar iyi yapamaz.

hiç kimse
never a one
hiç kimse
noone
hiç kimse
(used with a negative verb) no one, nobody; anyone, anybody
hiç kimse
no man

No man can live to be two hundred years old. - Hiç kimse iki yüz yaşına kadar yaşayamaz.

Because no man can speak my language. - Çünkü hiç kimse benim dilimi konuşamaz.

hiç kimse
nobody, no one; anybody, anyone
hiç kimse
not a soul
Turkish - Turkish

Definition of hiç kimsecikler in Turkish Turkish dictionary

Hiç kimse
kimsecik
Hiç kimse
kimsecikler
hiç kimse
Ortalıkta görünmeyen, bulunmayan insan
hiç kimsecikler
Favorites