heybetli

listen to the pronunciation of heybetli
Turkish - English
redoubtable
imposing

Every city has an imposing cathedral. - Her kentin heybetli bir katedrali vardır.

Our cathedral is an imposing structure. - Katedralimiz heybetli bir yapıdır.

stately
grand, imposing, majestic, stately, august, sublime
tremendous
grand, majestic
formidable
(Hukuk) salemn
baronial
monumental
awe-inspiring, awesome, imposing
ample
grandiose
dreadful
solemn
majestic

Elephants are majestic animals. - Filler heybetli hayvanlardır.

ethel
monument
paramount
redoubted
statuesque
proud
August
grand
gaiiant
sublime
portly
fearful
stupendous
awfull
dreaded
heybetli görünen
imposing-looking
heybetli. korkunç. azametli
imposing. horrible. ostentatious
görkemli, heybetli
grand, majestic
Turkish - Turkish
Büyük, ulu, azametli
Görünüşü korku ve saygı uyandıran
Büyük, ulu, azametli: "Biz onların yorgun ve durgun bile olsa, düzgün ve heybetli hâllerini görüyorduk."- A. Ş. Hisar
aybar
heybetli
Favorites