hevesli

listen to the pronunciation of hevesli
Turkish - English
willing

Sami was willing to do that. - Sami onu yapmak için hevesliydi.

Tom said that he was willing to do that. - Tom onu yapmaya hevesli olduğunu söyledi.

keen

She is keen to go abroad. - O yurt dışına gitmek için hevesli.

I'm not keen on this kind of music. - Bu tür müziğe hevesli değilim.

avid

She's an avid art collector. - O, hevesli bir sanat koleksiyoncusu.

Tom is an avid cyclist. - Tom, hevesli bir bisikletçidir.

enthusiastic

Tom seems to be enthusiastic. - Tom hevesli görünüyor.

George is very enthusiastic about his new job. - George yeni işi hakkında çok hevesli.

eager

He is very eager to go there. - Oraya gitmeye çok hevesli.

He was eager to try on the blue shirt. - Mavi gömleği denemek için hevesliydi.

itchy
great
studious
anxious

I'm anxious for a promotion. - Ben bir tanıtım için hevesliyim.

He is anxious to go to America. - O, Amerika'ya gitmek için hevesli.

fervent
gung ho
dabbler
aspired
bouncy
zealous
responsive
amateur; dilettante
intent
(someone) who is an amateur or dilettante
enthusiastic (about), very interested (in), eager (to), keen (on): yüzmeye hevesli bir kız a girl who's keen on swimming. sanat heveslisi bir genç a youth who's interested in art
spirited
desirous
full of zeal
hellbent
earnest
(Hukuk) eagerly
ambitious
enthusiastic, keen, eager, desirous, fervent; dilettante, amateur
enthusiast

Tom seems to be enthusiastic. - Tom hevesli görünüyor.

Tom isn't very enthusiastic, is he? - Tom çok hevesli değil, değil mi?

itching
game
greedy
greed
disposed
athirst
agog
ardent
keen on

Sami was very keen on hunting. - Sami avlanmaya çok hevesliydi.

My brother is keen on collecting stamps. - Erkek kardeşim pul toplama heveslisidir.

faddish
fain
hevesli bir şekilde
fervently
hevesli olmak
be disposed
hevesli olmak
be keen on
hevesli olmak
keen on
hevesli olmak
disposed
hevesli ama başarısız
manque
hevesli kimse
glutton
hevesli olarak
desirously
hevesli olma
ambitiousness
hevesli olma
zealousness
hevesli olmak
to be disposed (to do sth), to be keen on
hevesli olmak
care
çalışmaya hevesli
willing to work
aşırı hevesli
overanxious
çok hevesli
overzealous
öğrenmeye hevesli
teachable
hevesli
Favorites