O bir göçmen çekirge değil, o bir çekirge!
- That's not a locust, that's a grasshopper!
O şimdiye kadar gördüğüm en büyük çekirge.
- That's the biggest grasshopper I've ever seen.
Turistler tekerlekler üzerinde çekirgelerdir.
- Tourists are locusts on wheels.
O bir çekirge değil, o bir ağustos böceği!
- That's not a grasshopper. It's a locust!
The locust made a big jump.
- Die Heuschrecke machte einen großen Sprung.
That's not a locust, that's a grasshopper!
- Das ist keine Heuschrecke, das ist ein Grashüpfer.