herzaman

listen to the pronunciation of herzaman
Turkish - English

Definition of herzaman in Turkish English dictionary

her zaman
always

Bill is always honest. - Bill her zaman dürüsttür.

You're always singing. - Her zaman şarkı söylüyorsun.

herzaman hesapla
(Bilgisayar) always calc
her zaman
ever

He is stronger than ever. - O, her zamankinden daha güçlüdür.

Every time I hear that song, I think of my high school days. - O şarkıyı duyduğum her zaman,lise günlerimi düşünürüm.

her zaman
any time

An earthquake can happen at any time. - Bir deprem her zaman olabilir.

You can call me at any time. - Beni her zaman arayabilirsin.

her zaman
for ever

Tom always blames me for everything. - Tom her zaman beni her şey için suçluyor.

Tom always blames Mary for everything. - Tom her zaman Mary'yi her şey için suçluyor.

her zaman
everytime
her zaman
all the time

On the whole human beings want to be good, but not too good and not quite all the time. - İnsanoğlu genellikle iyi olmak ister fakat her zaman çok iyi ve sakin değil.

He was silent all the time. - O, her zaman sessizdi.

her zaman
routinely
her zaman
year

There's always next year. - Her zaman gelecek yıl vardır.

Japan has produced more cars than ever this year. - Japonya bu yıl her zamankinden daha çok araba üretti.

her zaman
all times
her zaman
all the while

He kept smoking all the while. - O her zaman sigara içmeye devam etti.

She did nothing but cry all the while. - O her zaman ağlamaktan başka hiçbir şey yapmadı.

her zaman
invariably
her zaman
in season and out of season
her zaman
forever

I am forever in trouble. - Benim her zaman başım belada.

It feels like I've known you forever. - Seni her zaman tanıdım gibi geliyor.

her zaman
at any time

You can leave at any time. - Her zaman gidebilirsin.

You can call me at any time. - Beni her zaman arayabilirsin.

her zaman
(deyim) for ever and a day
her zaman
every time

Every time cigarettes go up in price, many people try to give up smoking. - Her zaman sigara fiyatları yükseliyor, çok sayıda insan sigara içmeyi bırakmaya çalışıyor.

Every time I hear that song, I think of my high school days. - O şarkıyı duyduğum her zaman,lise günlerimi düşünürüm.

her zaman
e'er
her zaman
evermore
her zaman
night and day
her zaman
all along

It was you all along, wasn't it? - O her zaman sendin, değil mi?

her zaman
any old time
her zaman
always, for ever, forever, evermore
her zaman
not always
her zaman
each time
her zaman
anytime

If there's anything at all that you don't understand, you can ask me anytime. - Anlamadığın herhangi bir şey olursa, bana her zaman sorabilirsin.

You're welcome back anytime. - Her zaman tekrar gelebilirsin.

her zaman
at all times

To come out on top, you have to stay two steps ahead of your opponent at all times. - Zirveye çıkmak için her zaman rakibin iki adım önünde kalmak zorundasın.

Keep clear at all times. - Her zaman açık tutun.

Turkish - Turkish

Definition of herzaman in Turkish Turkish dictionary

Her zaman
daima
Her zaman
(Osmanlı Dönemi) YEKSAN
Her zaman
her dem
her zaman
Ara vermeden, sürekli, daima, sık sık
herzaman
Favorites