Tom becomes nervous whenever he has to speak in public. - Tom herkesin önünde konuşmak zorunda olduğunda sinirlenir.
Tom becomes nervous whenever he has to speak in public.
Tom herkesin önünde konuşmak zorunda olduğunda sinirlenir.
I don't like to speak in public. - Herkesin önünde konuşmaktan hoşlanmam.
I don't like to speak in public.
Herkesin önünde konuşmaktan hoşlanmam.