herkese

listen to the pronunciation of herkese
Turkish - English
to all
herkes
everyone

She is loved by everyone. - O herkes tarafından sevilir.

Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work. - Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.

herkese ait
public
herkese aynı uygulanan
(Ticaret) across-the-board
herkese açık
(Ticaret) public

All the elements of a data structure are public by default. - Bir veri yapısının tüm bileşenleri varsayılan olarak herkese açıktır.

A fan page is always public. - Bir hayran sayfası her zaman herkese açıktır.

herkese açık yarışma
free-for-all
herkese duyurma
exposure
herkese duyurmak
expose
herkese güvenen
trustful
herkese güvenen
confiding
herkese hükmeden
overbearing
herkese hükmetmeyi seven
overbearing
herkese merhaba
hi everybody
herkese merhaba
hi everyone
herkese merhaba
hi all
herkese selamlar
hi everyone
herkese selamlar
hi everybody
herkese selamlar
hi all
herkese söylemek
broadcast
herkese tanıtmak
familiarize
herkese yetmek
go around
herkese selam
Hi to all
herkese selam
Hi y'all
herkese adalet
(Latin) iustitia omnibus
herkese açık davet
open house
herkese açık kayıtlar
(üniv.) open admissions
herkese açık kayıtlar
open enrollment
herkese açık olmayan
exclusive
herkese açık salon
combination room
herkese açık yarışma
free for all
herkese duyurmak
tell the world
herkese iyilik etme kuralı
golden rule
herkese karşı
(Hukuk) erga omnes
herkese nasip olmamak
be quite something
herkese sempati duyan
bleeding-heart
herkese sempati duyan
a bleeding heart
herkese uyan
one-size-fits-all
herkese yaymak
spread abroad
herkese yaymak
bandy about
herkese şapur şupur da bize gelince ya Rabbi şükür mü?
colloq . Why are you so nice to everybody but me?
herkes
everybody

Everybody knew that she was being pushy. - Onun saldırgan olduğunu herkes biliyordu.

He is liked by everybody. - O herkes tarafından sevilir.

herkes
{i} all

The law is equal for all. - Kanun herkes için aynıdır.

They all looked happy. - Herkes mutlu görünüyordu.

herkes
anyone

Anyone can do it if they try. - Bunu herkes yapabilir, denedikleri sürece.

Tom doesn't seem to get along well with anyone. - Tom, herkesle iyi geçiniyor gibi görünmüyor.

herkes
each

Everybody should help each other. - Herkes birbirine yardım etmeli.

I wanted everyone to get along with each other. - Herkesin birbiriyle iyi geçinmesini istedim.

herkes
high and low
herkes
young and old
herkes
whoever

I'll take whoever wants to go. - İsteyen herkesi götüreceğim.

You may invite whoever wants to come. - Gelmek isteyen herkesi davet edebilirsin.

herkes
all the world

A merry Christmas to everybody! A happy New Year to all the world! - Mutlu Noeller herkese! Tüm dünyaya mutlu bir yılbaşı!

I am as light as a feather, I am as happy as an angel, I am as merry as a school-boy. I am as giddy as a drunken man. A merry Christmas to everybody! A happy New Year to all the world. - Ben tüy kadar hafifim, bir melek kadar mutluyum, bir okul çocuğu kadar neşeliyim. Sarhoş bir adam kadar sersemim. Mutlu bir Noel herkese! Tüm dünyaya mutlu bir yılbaşı.

herkes
one and all

Thank you one and all. - Herkese teşekkür ederim.

herkes
every mother's son
herkes
anybody

The giant was not loved by anybody. - Dev herkes tarafından sevilmiyordu.

Everyone is a moon, and has a dark side which he never shows to anybody. - Herkes bir aydır, ve hiç kimseye göstermediği karanlık bir yüzü vardır.

Herkes
all hands
herkes
everyone else

In order to make us and everyone else remember this day, I ask everyone to plant a tree with us. - Bize ve başka herkese bu günü hatırlatmak için, bizimle birlikte herkese bir ağaç dikmesini rica ediyorum.

Why don't you hang around a while after everyone else leaves so we can talk? - Herkes gittikten sonra biz konuşabilelim diye neden bir süre oyalan mıyorsun?

herkes
everybodys
herkes
to a man
ayrım gözetmeden herkese açık kiralık evler
open housing
herkes
everybody, everyone
herkes
every damned one
herkes
everybody, everyone, all
herkes
people

If labor pains would hurt so much as people say, everyone would only have one child! - Eğer doğum sancıları insanların dediği kadar acı verseydi, herkesin sadece bir çocuğu olurdu.

If you buddy up to everybody and anybody, pretty soon people will think you're just a people-pleaser. - Eğer herkesle ve herhangi biriyle arkadaş olursan, çok geçmeden insanlar senin insanları memnun eden biri olduğunu düşünecekler.

herkes
the whole caboodle
herkes
all and sundry
herkes
last

Death is like a race in which everyone tries to finish last. - Ölüm herkesin sonuncu bitirmek için çalıştığı bir yarış gibidir.

Christopher Columbus, as everyone knows, is honored by posterity because he was the last to discover America. - Herkesin bildiği gibi Christopher Columbus, Amerika'yı en son keşfeden olduğu için sonraki kuşaklar tarafından onurlandırıldı.

herkes
every man jack
Turkish - Turkish

Definition of herkese in Turkish Turkish dictionary

Herkes
cümle alem
Herkes
ortalık
Herkes
kâinat
herkes
İnsanların bütünü
herkes
İnsanların bütünü: "Neylersin ölüm herkesin başında / Uyudun uyanmadın olacak."- C. S. Tarancı
herkes
Olur olmaz kimseler
herkes
Olur olmaz kimseler: "Rastgele herkes nasihat vermeye başlamıştır."- B. Felek
herkese
Favorites