You may choose whichever you like.
- Hoşlandığın herhangi birini seçebilirsin.
You may choose whichever book you want to read.
- Okumak istediğiniz herhangi bir kitabı seçebilirsiniz.
You have nothing whatever to feel guilty about.
- Hakkında suçlu hissedeceğin herhangi bir şey yok.
I've kept a blog before. I didn't really have a set theme; I just blogged about whatever happened that day.
- Ben daha önce bir blog tuttum. Gerçekten belirli bir konum yoktu; Sadece o gün olan herhangi bir şeyi blogladım.
Sami had no education whatsoever.
- Sami'nin herhangi bir eğitimi yoktu.
You are under no obligation whatsoever to share this information.
- Bu bilgiyi paylaşmak için herhangi bir zorunluluk altında değilsin.
If you divide any number by zero, the result is undefined.
- Eğer herhangi bir sayıyı sıfıra bölerseniz, sonuç tanımsızdır.
Do you have any condoms?
- Herhangi bir prezervatifin var mı?
I'm not certain about anything.
- Herhangi bir şey hakkında emin değilim.
I met her on a certain winter day.
- Herhangi bir kış gününde ona rastladım.
You may choose any of them.
- Onlardan herhangi birini seçebilirsin.
Never have I heard anyone say a thing like that.
- Herhangi birinin öyle bir şey söylediğini asla duymadım.
Can you see anything at all there?
- Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?
Don't you have anything smaller than that?
- Ondan daha küçük herhangi bir şeyin yok mu?
I have Tom's address somewhere.
- Herhangi bir yerde Tom'un adresine sahibim.
Anyone could do that.
- Herhangi biri onu yapabilir.
Never have I heard anyone say a thing like that.
- Herhangi birinin öyle bir şey söylediğini asla duymadım.
Anybody and everybody wants to go abroad.
- Herhangi biri ve herkes yurtdışına gitmek ister.
Tom didn't shoot anybody.
- Tom herhangi birine ateş etmedi.
Some people don't believe in any religion.
- Bazı insanlar herhangi bir dine inanmıyor.
It's not something anyone can do.
- Bu herhangi birinin yapabileceği bir şey değil.
I've kept a blog before. I didn't really have a set theme; I just blogged about whatever happened that day.
- Ben daha önce bir blog tuttum. Gerçekten belirli bir konum yoktu; Sadece o gün olan herhangi bir şeyi blogladım.
You have nothing whatever to be embarrassed about.
- Hakkında mahcup olacağın herhangi bir şey yok.
You are under no obligation whatsoever to share this information.
- Bu bilgiyi paylaşmak için herhangi bir zorunluluk altında değilsin.
Sami had no education whatsoever.
- Sami'nin herhangi bir eğitimi yoktu.
I don't like either of them.
- Ben, onlardan herhangi birini sevmiyorum.
Take either of the apples.
- Elmaların herhangi birini al.
I don't like either of them.
- Ben, onlardan herhangi birini sevmiyorum.
I didn't see either boy.
- Çocuklardan herhangi birini görmedim.
Any one of us could suffer from malnutrition without being aware of it!
- Herhangi birimiz bunun farkında olmadan yetersiz beslenmeye maruz kalabilir!
Any one of us could do it.
- Bizden herhangi biri onu yapabilirdi.
Take whichever you want.
- İstediğiniz herhangi birisini alın.
Eat whichever one you like.
- Hoşlandığın herhangi birini ye.
Can you see anything in there?
- Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?
If you divide any number by zero, the result is undefined.
- Eğer herhangi bir sayıyı sıfıra bölerseniz, sonuç tanımsızdır.
His daughter is eager to go with him anywhere.
- Kızı onunla birlikte herhangi bir yere gitmeye isteklidir.
Tom says he thinks he could live anywhere.
- Tom herhangi bir yerde yaşayabileceğini sandığını söylüyor.
Choose any one from among these.
- Bunların arasından herhangi birini seç.
Would either of you be interested in going on a blind date with one of my friends?
- Herhangi biriniz arkadaşlarımdan biriyle çıkmakla ilgilenir misiniz?