German - Turkish
Definition of herde in German Turkish dictionary
- n. r. 'he: rdı sürü
- n {'he: rdı} r sürü
- [die] sürü
- yün yumağı
- hayvan sürüsü
English - Turkish
Definition of herde in English Turkish dictionary
- drove
- {i} sürü
Hırs onu cinayete sürükledi.
-Ambition drove him to murder.
O benim ilk araba sürüşümdü.
-That was the first time I drove a car.
- drove
- {i} kalabalık
- drove
- yontmak
- herd
- sürüyü gütmek
- drove
- {f} sür
Tom sürücünün yerine oturdu ve uzaklaştı.
-Tom got into the driver's seat and drove off.
Tom birazcık hız limitinin üzerinde sürerse vaktinde havaalanına yetişebileceğini düşündü.
-Tom thought he could reach the airport on time if he drove a little over the speed limit.
- herd
- hayvan sürüsü
- foci
- Focus kelimesinin çoğul hâli
- drove
- f., bak. drive
- drove
- insan ya da hayvan sürüsü
- drove
- küme
- drove
- enli taş kalemi
- drove
- drive götür/aç/git/sür
- drove
- {i} yığın
- drove
- enli keski
- foci
- odak
- herd
- sığırtmaç çoban
- herd
- sür/toplan
- herd
- sonek çoban
Related Terms
German - English
Definition of herde in German English dictionary
- stoves
- ranges
- foci
- animal herd
- drove
- kitchen stoves
- cookers
- herd
The cowboys rounded up the herd of cattle.
-Die Viehhirten trieben eine Herde Kühe zusammen.
- herd of
- Herde (Schafherde)
- flock
- Herde (Wale)
- group (whales)
- Herde (Wale)
- herd
- eine Herde wild gewordener Elefanten
- a herd of rampaging elephants
- gutmütiges Rind , mit dem die Herde angelockt und geführt wird
- coacher
- gutmütiges Rind , mit dem die Herde angelockt und geführt wird
- coach
- in der Herde leben
- to live in herds
- in der Herde mitlaufen
- (just) follow the herd
- mit der Herde laufen
- (just) follow the herd
Related Terms
Swedish - German
Definition of herde in Swedish German dictionary
- hirten