herabsetzung

listen to the pronunciation of herabsetzung
English - Turkish

Definition of herabsetzung in English Turkish dictionary

abatement
indirme
abatement
(Kanun) (vergiyi) terkin etme
abatement
indirilme
abatement
(Kanun) duruşmanın taliki
abatement
(Kanun) dava düşmesi
abatement
(Kanun) borçtan indirim yapma
abatement
(Kanun) indirilmiş meblağ
abatement
(Kanun) sukut
abatement
(Kanun) duruşmanın ertelenmesi
abatement
azaltılma
abatement
azaltma
abatement
indirim
abatement
azalış
abatement
azaltma,tenzilat
abatement
{i} azalma

Semptomlardaki azalmaya rağmen tedavisi mümkün değildi. - No cure was possible, despite the abatement of symptoms.

abatement
(Biyoloji) hafifleme
abatement
(Tıp) azalma, dinme, hafifleme (ağrı, v.s.)
abatement
(Askeri) CEZA İNDİRİMİ: Bir mahkuma ait ceza süresinin, iyi halinden ötürü ve bazı hizmetlerde kullanılmak üzere ay ve gün itibariyle, azaltılması. Ayrıca bakınız: "extra good time", "good conduct" ve "good conduct time
herabsetzung
Favorites