Violence erupted all over the city because of the food shortages.
- Yiyecek yokluğundan dolayı şehrin her yerinde şiddet patlak verdi.
The man is well-known all over the village.
- Adam köyün her yerinde iyi tanınmıştır.
She is an excellent scholar, and is recognized everywhere as such.
- O, mükemmel bir bilim adamıdır, bu itibarla her yerde tanınır.
A function that is differentiable everywhere is continuous.
- Ayırdedilebilir bir işlev her yerde süreklidir.
You may go anywhere you like.
- İstediğiniz her yere gidebilirsiniz.
Tom can sleep anywhere.
- Tom her yerde uyuyabilir.
The man is well-known all over the village.
- Adam köyün her yerinde iyi tanınmıştır.
He had bruises all over after the fight.
- Uçuştan sonra her yerde morlukları vardı.
There were flowers all around.
- Her yerde çiçekler vardı.
He left his books all around the house.
- O, kitaplarını evin her yerine bıraktı.