her günkü

listen to the pronunciation of her günkü
Turkish - English
routine
diurnal
per diem
usual
day-to-day
everyday

It's just an everyday thing. - O sadece her günkü bir şeydir.

day-to-day, everyday
ready
{s} quotidian
day to day
daytoday
her günkü işler
routine
her günkü yemek
a standing dish
her gün
every day

Do you study English every day? - Her gün İngilizce çalışıyor musun?

Every day they killed a llama to make the Sun God happy. - Onlar Güneş Tanrısı'nı mutlu etmek için her gün bir lama öldürdü.

her gün
daily

The patient was recovering daily. - Hasta her gün iyileşiyordu.

I speak English daily. - Her gün İngilizce konuşurum.

her gün
each day
her gün
day after day

I worked on it day after day. - Her gün onun üzerinde çalıştım.

In June, it rains day after day. - Haziranda her gün yağmur yağar.

her gün
(Ticaret) per diem
her gün
day out

He plays Minecraft day in, day out. - O her gün Minecraft oynar.

Tom eats the same food day in and day out. - Tom her gün aynı yemeği yer.

her gün
in every day
her gün
every day, daily
her gün
{s} everyday

Layla talked to Sami everyday. - Leyla her gün Sami ile konuştu.

He punishes me everyday. - O beni her gün cezalandırıyor.

her gün
day in day out
Turkish - Turkish

Definition of her günkü in Turkish Turkish dictionary

Her gün
yevmiye
Her gün
gündüzleri
Her gün
günde
Her gün
(Osmanlı Dönemi) KÜLLE YEVM
her gün
Süreklice, sürekli olarak
her günkü
Favorites