her biri

listen to the pronunciation of her biri
Turkish - English
each

Each person paid one thousand dollars. - Her biri bin dolar ödedi.

The tickets are 1,000 yen each. - Biletlerin her biri 1.000 yen.

(Konuşma Dili) every man jack of them
each one, every one (of)
every one, each one, each
everyone
every one

Every one of them went to see that movie. - Onların her biri o filmi izlemeye gitti.

Every one of her songs was a hit. - Onun şarkılarından her biri bir liste başıydı.

each one of all
each one

Each one is responsible for his own actions. - Her biri kendi eylemlerinden sorumludur.

He paid an eternal life for each one of us. - O her birimize sonsuz yaşam için ödeme yaptı.

all

I use a three-ring binder for all my subjects instead of a notebook for each one. - Her biri için bir dizüstü bilgisayar yerine bütün konularım için üç halkalı klasör kullanırım.

I am master of all the birds in the world, and have only to blow my whistle and every one will come to me. - Ben dünyadaki tüm kuşların efendisiyim ve sadece düdüğüme üflemek zorundayım ve her biri bana gelecektir.

one

Every one of them went to see that movie. - Onların her biri o filmi izlemeye gitti.

Each one of us should do his best. - Her birimiz elinden geleni yapmalı.

apiece

The tickets cost 20 yen apiece. - Biletlerin her biri 20 Yen.

one and all
all and sundry
her biri ayrı olarak
respectively
her biri için
cum
her biri için
for each
her biri başka bir hava çalmak
for everyone (in a group) to behave and think differently from everyone else (in that group); for everyone to have a different opinion
herbiri
each
oluşturan parçalardan her biri
constituent
herbiri
apiece
çiçeği oluşturan minik çiçeklerden her biri
floret
ıncili yazanlardan her biri
evangelist
Turkish - Turkish
Ayrı ayrı hepsi
(Hukuk) BEHER
her biri
Favorites