Each person paid one thousand dollars.
- Her biri bin dolar ödedi.
The president appointed each man to the post.
- Genel müdür her bir adamı görevine atadı.
Tom comes here every few days.
- Tom her birkaç günde bir buraya gelir.
He comes here every few days.
- O her birkaç günde buraya gelir.
Do you know either of the two girls?
- İki kızın her birini tanıyor musun?
I am not writing about myself. Any similarity is purely coincidental.
- Kendim hakkında yazmıyorum. Her bir benzerlik tamamiyle tesadüftür.