her; hers

listen to the pronunciation of her; hers
English - Turkish

Definition of her; hers in English Turkish dictionary

here
burda

Onlar bir saattir burdalar. - They have been here for an hour.

Tom'u burdan uzaklaştır. - Get Tom away from here.

here
bunda

Buyrun, bundan bir lokma deneyin. - Here, try a bite of this.

Bundan sonrası çorap söküğü gibi gelir. - It's all downhill from here.

here
(Bilgisayar) burayı

Tom Mary'nin burayı seveceğini umut ediyor. - Tom hopes Mary likes it here.

Guguk kuşları burayı ilkbaharda ziyaret ederler. - Cuckoos visit here in spring.

here
Here goes! işte başlıyorum
here
işte

İşte senin için bir mektup. - Here is a letter for you.

İşte e-posta adresim. - Here's my email address.

here
burada

Yarın ben burada olacağım. - I will be here tomorrow.

Merhaba? Hâlâ burada mısın? - Hello? Are you still here?

here
buraya

Buraya taşındığımızdan beri beş yıl geçti. - It is five years since we moved here.

Arabanızı buraya park edemezsiniz. - You cannot park your car here.

here
hey

Hey, hemen buraya gelebilir misin? - Hey, could you come up here right away?

Hey, lütfen bana burada yardım eder misin? - Hey, could you give me a hand over here, please?

here
geldin mi? işte! Look here
here
halihazIrda
here
z. burada; buraya; burası
here
bu dünyada
here
Ha
here
BurayaBaksana
here
here and there şurada burada
here
bu hayatta
here
şimdiki halde
English - English
here
her; hers
Favorites