hepsinin

listen to the pronunciation of hepsinin
Turkish - English

Definition of hepsinin in Turkish English dictionary

hep
always

I'm always bored with films that have little action. - Çok fazla aksiyon içermeyen filmlerde hep sıkılırım.

Tom always insists that he's right even when we all know that he's wrong. - Hepimiz onun hatalı olduğunu bilsek bile, Tom her zaman haklı olduğunu iddia eder.

hep
all the time

If the universe is full of stars, why doesn't the light from all of them add up to make the whole sky bright all the time? - Evren yıldızlarla doluysa, neden onların hepsinden gelen ışık tüm gökyüzünü sürekli parlatmıyor?

I do it all the time. - Ben bunu hep yaparım.

hepsinin içinde
among all
hep
always, all the time, for ever, forever; all, the whole
hep
every time

Every time I read this novel, I find it very interesting. - Ne zaman bu romanı okusam bana hep çok ilginç gelir.

hep
throughout
hep
(deyim) in common with
hep
(Konuşma Dili) until hell freezes over
hep
forever

I've waited forever for this day to come. - Hep bugünün gelmesini bekledim.

hep
ever after

And they all lived happily ever after. - Ve ondan sonra hep mutlu yaşadılar.

hep
(Konuşma Dili) till hell freezes over
hep
ever

Not every student went there yesterday. - Dün oraya öğrencilerin hepsi gitmedi.

I never see a library without wishing I had time to go there and stay till I had read everything in it. - Ne zaman bir kütüphane görsem; gönlümden hep gidip içindeki her şeyi okuyana kadar orada kalmak geçer.

hep
ay
hep
night and day
hep
entirely, altogether (usually translates as "all"): Biz hep aynı sınıftayız. We're all in the same class. Bunu hep Fatma yaptı. Fatma did all this
hep
evermore
hep
omni

Wolverine is omnivorous. - Porsuk bir hepçildir.

This is an omnivorous species. - Bu hepçil bir türdür.

hep
always: Cuma akşamları hep adaya giderdik. On Friday evenings we'd always go to the island
hep
routinely
hep
used in: hepimiz all of us. hepiniz all of you. onların hepsi all of them. onun hepsi all of it
hep
wholly
hep
all

All is completed with this. - Hepsi bununla tamamlandı.

She made coffee for all of us. - O hepimiz için kahve yaptı.

English - Turkish

Definition of hepsinin in English Turkish dictionary

hep
baht
hep
açıkgöz
hep
uyanık
hep
talih
hep
şans
hep
argo açıkgöz
hepsinin
Favorites