English - Turkish
Definition of hence, anything by which one is entangled and brought into trouble in English Turkish dictionary
- snare
- {i} kapan
Kapanda bir tilki yakalandı.
-A fox was caught in the snare.
Kapana kıstırılmış bir kurt gibi yaşıyorum.
-I have been living like a wolf trapped in a snare.
- snare
- yakala
Bir tilki aynı tuzakta iki kez yakalanmaz.
-A fox isn't caught twice in the same snare.
Bir tilki aynı tuzakta iki kez yakalanmaz.
-A fox is not caught twice in the same snare.
- snare
- tuzak
Bir tilki aynı tuzakta iki kez yakalanmaz.
-A fox isn't caught twice in the same snare.
Bir tilki aynı tuzakta iki kez yakalanmaz.
-A fox is not caught twice in the same snare.
- snare
- tuzakla yakalamak
- snare
- tuzağa düşürmek
- snare
- snare drum trampet
- snare
- {i} kıskaç
- snare
- {i} trampet kirişi
- snare
- zırıltılı ses çıkarmak için trampete gerilen kiriş
- snare
- güçlük veya felâket getiren şey
- snare
- {f} (çok istenilen bir şeyi) elde etmek, kapmak
- snare
- {f} kapana kıstırmak
- snare
- (Tıp) Polipleri sökmekte kullanılan bir çengel
- snare
- {f} tuzak kurmak
Related Terms
English - English
Definition of hence, anything by which one is entangled and brought into trouble in English English dictionary
- snare
hence, anything by which one is entangled and brought into trouble
Hyphenation
hence, a·ny·thing by which one I·s entangled and brought in·to trou·blePronunciation
Resimler
Favorites