Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

hence, any roughness; unevenness

listen to the pronunciation of hence, any roughness; unevenness
English - Turkish

Definition of hence, any roughness; unevenness in English Turkish dictionary

wrinkle
{f} kırışmak
wrinkle
{f} buruşturmak
wrinkle
kırıştırmak
wrinkle
{i} kırışıklık

O, gözlerinin etrafında birkaç kırışıklık edinmeye başladı. - She has started to get a few wrinkles around her eyes.

Tom alnında birkaç kırışıklık edinmeye başladı. - Tom has started to get a few wrinkles on his forehead.

wrinkle
{i} buruşukluk
wrinkle
ipucu
wrinkle
{f} buruştur
wrinkle
(isim) kırışıklık, kırışık, buruşukluk, buruşma, ustaca çözüm, kurnazlık, marifet, teknik, ipucu
wrinkle
{f} buruşturmak, kırıştırmak; buruşmak, kırışmak
wrinkle
(Tekstil) kırışık, buruşuk; kırıştırmak, buruşturmak
wrinkle
{i} marifet
wrinkle
{i} teknik
wrinkle
{i} buruşukluk, kırışıklık, kırışık
wrinkle
{i} kurnazlık
wrinkle
buruş/buruştur
wrinkle
cilt kırışığı
wrinkle
wrinklyburuşuk
wrinkle
kurnazlık/kırışık
English - English
wrinkle