English - Turkish
Definition of hence, a small space or a brief portion of time in English Turkish dictionary
- span
- süre,yayılım
- span
- {i} mesafe
- span
- {f} üzerine köprü kurmak
- span
- müddet
- span
- {i} kanat genişliği
- span
- (Askeri) falaka
- span
- (Bilgisayar) yayılma alanı
- span
- ölçüm erimi
- span
- /vb
- span
- yayılım
- span
- Yayılmak, kapsamak
The operation, which spanned 9 countries, resulted in 200 arrests.
- span
- çifte koşulmuş at
- span
- {f} uzatmak
- span
- aralık
- span
- {i} (kemer/köprü ayakları arasındaki) açıklık
- span
- {f} germek
- span
- (fiil) karışlamak, karışla ölçmek, germek, uzatmak, arabaya koşmak, üzerine köprü kurmak, kapsamak, içermek, sıkıca bağlamak
- span
- (Tıp) Kollar yana açıldığı zaman iki el arasında kalan mesafe
- span
- {f} arabaya koşmak
- span
- {i} çift koşumlu at
Related Terms
English - English
Definition of hence, a small space or a brief portion of time in English English dictionary
- span
hence, a small space or a brief portion of time
Hyphenation
hence, a small space or a brief por·tion of timePronunciation
Resimler
Favorites