hence: unseen peril; a device to entrap; a snare

listen to the pronunciation of hence: unseen peril; a device to entrap; a snare
English - Turkish

Definition of hence: unseen peril; a device to entrap; a snare in English Turkish dictionary

ambush
{f} pusuya düşürmek
ambush
pusu

Tom pusunun nasıl çalıştığını açıkladı. - Tom explained how the ambush would work.

Tom bir polisi pusuya düşürdü ve onu bir baltayla öldürdü. - Tom ambushed a policeman and killed him with an ax.

ambush
(Askeri) PUSU: Düşman üzerine baskın tarzında saldırmak için gizlenmiş askerler
ambush
{i} tuzak
ambush
pusuda beklemek
ambush
{f} pusu kur
ambush
pusuya yatılan yer
ambush
(Askeri) (TO LAY AMBUSH) Pusu, pusu atmak, pusuya düşürmek
ambush
{f} tuzak kurmak
ambush
{f} pusuya yerleştirmek
ambush
{i} pusuya yatmış askerler
ambush
Iay an ambush pusu kurmak
ambush
{i} pusuya düşürme
ambush
{f} pusuya yatmak
ambush
{f} pusuya düşür

Onlar düşmanı pusuya düşürdü. - They ambushed the enemy.

Tom bir polisi pusuya düşürdü ve onu bir baltayla öldürdü. - Tom ambushed a policeman and killed him with an ax.

English - English
ambush
hence: unseen peril; a device to entrap; a snare
Favorites