hence, to lament; to grieve

listen to the pronunciation of hence, to lament; to grieve
English - Turkish

Definition of hence, to lament; to grieve in English Turkish dictionary

sigh
iç çekme

Ethel'in tek yanıtı derin bir iç çekmekti. - A deep sigh was Ethel's only response.

sigh
{f} iç çekmek

Ethel'in tek yanıtı derin bir iç çekmekti. - A deep sigh was Ethel's only response.

sigh
of
sigh
{i} derin bir nefes alma
sigh
ahlamak
sigh
içini çekmek
sigh
{f} iç çek

Haberle ilgili hayal kırıklığından dolayı iç çekti. - She sighed with disappointment at the news.

Hasta teyze iç çekti. - The ailing aunt let out a sigh.

sigh
of çekmek
sigh
göğüs geçirmek
sigh
of (çekme)
sigh
"for" ile hasret çekmek
sigh
{i} ah etme
sigh
{f} ah etmek
sigh
ah çeker gibi ses çıkarmak
sigh
uğuldamak
sigh
{i} iç çekme, göğüs geçirme
sigh
{f} iç çekmek, içini çekmek, iç geçirmek, ahlamak, göğüs geçirmek
sigh
{f} (rüzgâr) hafifçe inlemek
English - English
sigh