hence, to burn; to be kindled; to rage

listen to the pronunciation of hence, to burn; to be kindled; to rage
English - Turkish

Definition of hence, to burn; to be kindled; to rage in English Turkish dictionary

smoke
duman

Elektronik sigaradan çıkan duman miktarı hiç fena değil. - The amount of smoke that comes out of an electronic cigarette isn't bad at all.

Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. - There is no fire without smoke.

smoke
füme

Tom sarı hardallı kraker üzerinde füme sardalya yemeyi sever. - Tom likes to eat smoked sardines on crackers with yellow mustard.

smoke
(Arılık) körüklemek
smoke
(Kimya) asen
smoke
islemek
smoke
sislendirmek
smoke
{f} sigara içmek; (sigara, pipo, puro, afyon v.b.'ni) içmek
smoke
sislemek
smoke
(çilim/pipo/esrar/vb.) çekmek
smoke
çilim
smoke
{i} tütme
smoke
duman gibi toz çıkarmak
smoke
{f} is yapmak
smoke
{i} sigara içme

Büyüyünceye kadar sigara içmemelisin. - You must not smoke till you grow up.

O kadar çok sigara içmesen iyi olur. - You had better not smoke so much.

smoke
{f} tütmek; duman
smoke
gün ışığına çıka
smoke
sigara içmek
smoke
{f} tütsülemek
smoke
tutun
smoke
{i} afyon
English - English
smoke