hence, anything that retards; a clog; an obstacle to progress or enjoyment

listen to the pronunciation of hence, anything that retards; a clog; an obstacle to progress or enjoyment
English - Turkish

Definition of hence, anything that retards; a clog; an obstacle to progress or enjoyment in English Turkish dictionary

drag
{i} direnç
drag
{i} engel
drag
{f} geride kalmak
drag
yük çekmek
drag
(Askeri) deniz demiri
drag
sürünmek
drag
(ağ/kanca/vb.ile) dibini yoklamak
drag
çekmek
drag
can sıkıcı şey/kimse
drag
(erkeğin giydiği) kadın kıyafeti
drag
tırmık
drag
{f} sürüklemek

Tom'u yatağın dışına sürüklemek zorunda kaldım. - I had to drag Tom out of bed.

Onu yataktan dışarıya sürüklemek zorunda kaldım. - I had to drag him out of bed.

drag
{i} etki
drag
{i} aptal
drag
{i} bir nefes
drag
{i} 1. sürükleme, çekme. 2
drag
{i} zahmetli şey
drag
sürükle,v.sürükle: n.sürükleme
drag
{f} sürüncemede kalmak
drag
kadın
English - English
drag
hence, anything that retards; a clog; an obstacle to progress or enjoyment

    Hyphenation

    hence, a·ny·thing that retards; a clog; an ob·sta·cle to prog·ress or en·joy·ment

    Pronunciation

Favorites