Tom usually goes to bed just before midnight.
- Tom genellikle gece yarısından hemen önce yatmaya gider.
I feed my dog just before I eat dinner.
- Akşam yemeğini yemeden hemen önce köpeğimi beslerim.
A man was seen acting suspiciously shortly before the explosion.
- Patlamadan hemen önce, şüpheli bir biçimde davranan bir adam görüldü.
He reached home shortly before five o'clock.
- Saat beşten hemen önce eve vardı.