I got you a pen as a birthday present.
- Doğum günü hediyesi olarak sana kalem aldım.
My uncle gave him a present.
- Dayım ona bir hediye verdi.
Whenever she comes back from a journey, she brings a gift for her daughter.
- O, ne zaman bir seyahatten geri gelse, kızı için bir hediye getirir.
Thank you for the wonderful gift.
- Harika hediye için teşekkürler.
Is there any souvenir shop around here?
- Bu çevrede bir hediyelik eşya dükkanı var mı?
Mary spent the entire day in souvenir shops.
- Mary bütün günü hediyelik eşya dükkanlarında geçirir.
What do you want to give Tom for his birthday?
- Doğum günü için Tom'a ne hediye etmek istiyorsun?
He showered her with expensive gifts.
- Onu pahalı hediye yağmuruna tuttu.
These are gifts for my friends.
- Bunlar, arkadaşlarım için hediyeler.
He accepted gifts from them.
- O, onlardan hediyeler kabul etti.
Much to my delight, Mary brought me a music box from Boston as a gift.
- Benim için büyük zevk, Mary bana Boston'dan bir hediye olarak bir müzik kutusu getirdi.
The boxes are gifts. What do they contain?
- Kutular hediyedir. Onların içinde ne var?