heavy; dull; sluggish

listen to the pronunciation of heavy; dull; sluggish
English - Turkish

Definition of heavy; dull; sluggish in English Turkish dictionary

sullen
{s} suratsız

O sadece başka bir suratsız genç. - He's just another sullen teenager.

sullen
somurtkan

O şu anda çok somurtkan. - He is very sullen now.

leaden
kurşuni renkli
leaden
üzgün
leaden
kederli
leaden
{s} kurşundan, kurşun
leaden
ağırlık veren
leaden
ağır kurşun gibi
leaden
{s} ağır, kurşun gibi
leaden
kurşun renginde
leaden
kurşundan
leaden
{s} kasvetli
leaden
sıkıntılı/kurşuni/kurşun
leaden
{s} kurşundan yapılmış
leaden
{s} kurşuni
sullen
suratlı
sullen
asık yüzlülük
sullen
asık yüzlü
English - English
leaden
sullen
heavy; dull; sluggish
Favorites