Eve gittim ve doyurucu bir kahvaltı yaptım.
- I went home and ate a hearty breakfast.
Doyurucu bir akşam yemeğinden sonra, Willie ev sahibine teşekkür etti.
- After a hearty dinner, Willie thanked the host.
Tom, Mary'yi içten karşıladı.
- Tom gave Mary a hearty welcome.
Şirket adına, hepinize içten teşekkürlerimi sunmak isterim.
- On behalf of the company, I would like to express our hearty thanks to you all.
O konuklarını yürekten ağırladı.
- She gave her guests a hearty reception.