O güne doyurucu bir kahvaltıyla başladı.
- He began the day with a hearty breakfast.
Eve gittim ve doyurucu bir kahvaltı yaptım.
- I went home and ate a hearty breakfast.
Vardığımızda bizi içten karşıladılar.
- They gave us a hearty welcome when we arrived.
Şirket adına, hepinize içten teşekkürlerimi sunmak isterim.
- On behalf of the company, I would like to express our hearty thanks to you all.
O konuklarını yürekten ağırladı.
- She gave her guests a hearty reception.