healing, mitigating, unctuous, soft

listen to the pronunciation of healing, mitigating, unctuous, soft
English - Turkish

Definition of healing, mitigating, unctuous, soft in English Turkish dictionary

balsamic
belesan ile ilgili
balsamic
{s} kokulu

Tom Modena'da bir şişe kokulu sirke aldı. - Tom bought a bottle of balsamic vinegar in Modena.

balsamic
{s} yumuşatıcı
balsamic
{s} huzur veren
balsamic
{s} belesan yağı içeren
balsamic
{s} dinlendirici
English - English
{a} balsamic