O çocuk tam bir baş ağrısı.
- That child is a headache.
Zaman zaman can sıkıcı baş ağrısı çekti.
- At times, he suffered from a painful headache.
Çöpten kurtulmak yetkililer için büyük bir baş belası haline gelmiştir.
- Getting rid of garbage has become a major headache for the authorities.
Başağrısı için evde bir ilaç var mı?
- Is there a home remedy for headache?
Tom'un kötü bir başağrısı var.
- Tom has a bad headache.
Zaman zaman can sıkıcı baş ağrısı çekti.
- At times, he suffered from a painful headache.
Toplantıya katılamamamın nedeni şiddetli bir baş ağrımın olmasıydı.
- The reason I could not attend the meeting was that I had a severe headache.
Annem sık sık baş ağrısı çeker.
- My mother often suffers from headaches.
Tom'un hala baş ağrısı var.
- Tom still has headaches.
The clumsy filing system has been a huge headache.