Banka ona 500 dolar ödünç verdi.
- The bank loaned him 500 dollars.
O, ona bir süveter aldı.
- She bought him a sweater.
O, çocuklarını kendi etrafına topladı.
- He gathered his children around him.
Kendisine HAYIR dedi. Yüksek sesle EVET dedi.
- He said NO to himself. He said YES aloud.
Bazen büyük babam kendi başına bırakıldığında, kendi kendine konuşur.
- Sometimes my grandfather talks to himself when left alone.
O kendi kendineHAYIRdedi.Yüksek sesle EVET dedi.
- He said NO to himself. He said YES aloud.
Onu tanıdıkça daha çok seversin.
- The more you know about him, the more you like him.
Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi.
- He promised to meet him at the coffee shop.
She treated him for a cold (direct object).