Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Turkish - English
Definition of hazin in Turkish English dictionary
- mournful
- pathetic
Not many things are more pathetic than an arrogant fool.
-Birçok şey kibirli bir aptaldan daha hazin değil.
- lugubrious
- sorrowful
- dolorous
- sad
- sad, pathetic; touching, moving
- sad, pathetic, melancholy, touching, moving
- rueful
- dreary
- hazin,üzücü
- sad, sad
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of hazin in Turkish Turkish dictionary
- Acıklı, üzüntü veren, dokunaklı, hüzünlü
- Acıklı, üzüntü veren, dokunaklı, hüzünlü: "Her şey dayanılmayacak kadar hazindi."- A. İlhan
- (Osmanlı Dönemi) hüzün veren, acıklı, kederli
- HAZÎN
- (Osmanlı Dönemi) Hüzünlü. Keder meydana getiren. Acı uyandıran
- HAZİN
- (Osmanlı Dönemi) (Hızane. den) Hazine nâzırı. Bekçi
Related Terms
hazin
Hyphenation
ha·zinPronunciation
Resimler
History
Favorites