hazırlanmak¡

listen to the pronunciation of hazırlanmak¡
Turkish - English

Definition of hazırlanmak¡ in Turkish English dictionary

hazırlanmak
get ready

Tom has to get ready for work. - Tom iş için hazırlanmak zorunda.

It takes me a lot of time in the morning to get ready for work. - Sabahleyin iş için hazırlanmak çok zamanımı alır.

hazırlanmak
be prepared

Sami had to be prepared to take risks. - Sami risk almak için hazırlanmak zorundaydı.

We've got to be prepared to act. - Biz hareket etmek için hazırlanmak zorundayız.

hazırlanmak
to be made ready, be readied, be prepared
hazırlanmak
(uçuş vb.) tune to
hazırlanmak
to get ready, to prepare; to be prepared
hazırlanmak
to get ready, get oneself ready, prepare oneself
karşı koymaya hazırlanmak
be prepared to resist
W-günü harp için hazırlanmak üzere alınan düşmanca bir karardır
(Askeri) declared by the NCA, W-day is associated with an adversary decision to prepare for war - NCA tarafından ilan edilir
büyük bir işe hazırlanmak
gird up one's loins
işe hazırlanmak
clear the deck
savaşa hazırlanmak
clear the deck
yeniden hazırlanmak
refit
Turkish - Turkish

Definition of hazırlanmak¡ in Turkish Turkish dictionary

hazırlanmak
Hazır duruma getirilmek: "Şimdi adanın lüks otellerinde akşam yemeği hazırlanıyordu."- Halikarnas Balıkçısı
hazırlanmak
Hazır duruma getirilmek
hazırlanmak
Hazır olmak, kendini hazırlamak: "Bir bayram günü, bütün köy halkı, o ikindi yapılacak deve güreşini seyretmeye hazırlanıyordu."- A. İlhan
hazırlanmak
Hazır olmak, kendini hazırlamak
hazırlanmak¡
Favorites