Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

hayvanlaşmış

listen to the pronunciation of hayvanlaşmış
Turkish - English
brutish
Bestial; lacking human sensibility
{a} resembling a beast, rude, ignorant
of, or in the manner of a brute
{s} cruel; crude, sensual, bestial, wild; instinctive, unthinking
disapproval If you describe a person or their behaviour as brutish, you think that they are brutal and uncivilised. The man was brutish and coarse. brutish bullying. cruel and not sensitive to people's feelings
Pertaining to, or resembling, a brute or brutes; of a cruel, gross, and stupid nature; coarse; unfeeling; unintelligent
resembling a beast; showing lack of human sensibility; "beastly desires"; "a bestial nature"; "brute force"; "a dull and brutish man"; "bestial treatment of prisoners"
hayvan
animal

The skin of animals is covered with hair. - Hayvanların derisi kıllarla kaplı.

Animals are afraid of fire. - Hayvanlar ateşten korkar.

hayvan
brute
hayvan
biped
hayvan
(Konuşma Dili) disgusting, swinish; rude; crude, uncouth
hayvan
beast of burden
hayvan
(Konuşma Dili) disgusting person, swine; unmannerly person, rude *bastard; slob, uncouth *son-of-a-bitch
hayvan
horse; mount; pack animal
hayvan
habitat
hayvan
churl
hayvan
lodge
hayvan
creature
hayvan
critter
hayvan
varmint
hayvan
beast

It was a strange beast. - O tuhaf bir hayvandı.

As the lion is king of beasts, so is the eagle king of birds. - Aslan hayvanların kralı iken, kartal da kuşların kralıdır.

hayvan
animal; beast; biped; beast of burden; brute, animal; brute; boorish, rough
hayvan
pest
Turkish - Turkish

Definition of hayvanlaşmış in Turkish Turkish dictionary

HAYVAN
(Osmanlı Dönemi) Canlı şey, insanla beraber her canlı
HAYVAN
(Osmanlı Dönemi) Yük kaldıran, araba çeken ve binilen hayvan, beygir, katır v.s
HAYVAN
(Osmanlı Dönemi) Mc: Akılsız ve idraksız insan, ahmak. Aslı "Hayevan"dır
HAYVAN
(Osmanlı Dönemi) İnsan olmayan idraksiz canlı yaratık
hayvan
Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık
hayvan
Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat (kimse)
hayvan
Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık: "İnce ruhlu insanlar gibi Atatürk de hayvanları severdi."- F. R. Atay
hayvan
At, eşek, katır gibi türlü hizmetlerde kullanılan yaratık
hayvan
Bir seslenme biçimi
hayvan
At, eşek, katır gibi türlü hizmetlerde kullanılan yaratık: "Zavallı hayvan bir saattir yüz okkadan fazla bir yükü sürüklüyordu."- Ö. Seyfettin
hayvanlaşmış
Favorites