They expressed satisfaction with their lives.
- Hayatlarından memnun olduklarını ifade ettiler.
Thousands and thousands of soldiers lost their lives.
- Binlerce ve binlerce asker hayatlarını kaybetti.
Facebook, Twitter, YouTube and Blogger are threatening our life.
- Facebook, Twitter, YouTube ve Blogger hayatımızı tehdit ediyor.
Products with GMO are dangerous to human life.
- GDO'lu ürünler insan hayatı için tehlikelidir.
He earns his living by teaching English.
- Hayatını İngilizce öğreterek kazanıyor.
I'm tired of living this kind of life.
- Ben bu tür bir hayatı yaşamaktan usandım.
It was one of the best experiences of my life.
- Hayatımın en iyi tecrübelerinden biriydi.
It was one of the most incredible experiences of my life.
- Hayatımın en inanılmaz deneyimlerinden biriydi.
Her dream of a lifetime finally came true.
- Hayatının rüyası sonunda gerçek oldu.
Communism will never be reached in my lifetime.
- Hayatımda kominizme asla ulaşılmayacak.
Tom has devoted his life to the anti-nuclear-energy movement.
- Tom, anti-nükleer enerji hareketine hayatını adadı.
Tom has devoted his life to the movement against nuclear energy.
- Tom nükleer enerjiye karşı hareket için hayatını adadı.
Unless a nation's existence is in peril, war is murder.
- Bir ulusun hayatı tehlikede değilse, savaş cinayettir.
The only reason for the existence of a novel is that it does attempt to represent life.
- Bir romanın varlığının tek nedeni hayatı temsil etmek için girişimde bulunmasıdır.
He found it very difficult to adjust himself to life in the new school.
- O, yeni okuldaki hayata kendini alıştırmayı çok zor buldu.
It seems like it will take me a while to get accustomed to life here.
- Buradaki hayata alışmak biraz zamanımı alacak gibi görünüyor.
Exercise is vital for a dog.
- Egzersiz, bir köpek için hayatidir.
Good nutrition is vital for an infant's growth.
- İyi beslenme bir bebeğin büyümesi için hayati önem taşımaktadır.
It was a race against the clock to save Fadil's life.
- Fadıl'ın hayatını kurtarmak için zamana karşı bir yarıştı.
Tom's one big ambition in life was to become a race car driver.
- Tom'un hayatta büyük bir tutkusu bir yarış arabası sürücüsü olmaktı.
Health and vitality are important for long life.
- Sağlık ve canlılık uzun hayat için gereklidir.
Mars'ta yaşam var mı?
- Mars'ta hayat var mı?
Yaşam yaz çiçekleri, ölüm de sonbahar yaprakları kadar güzel olsun.
- Hayat yaz çiçekleri, ölüm de güz yaprakları gibi güzel olsun.